Endometriyal boşluğa erişen bir embriyonun tutunamaması veya implantasyondan sonra kaybedilmesi çoğunlukla (%80) embriyo yetersizliği adı verilen bir durumdan yani gerçek bir hamileliğin oluşmasını engelleyen bir anomalinin varlığından kaynaklanır.
Tüp bebek tedavilerinde embriyonun kalitesi kadar rahimin durumu da önemlidir. Embriyonun anne rahmine tutunmasını (implantasyonu) engelleyen rahim içi faktörlerini bu yazıda bulabilirsiniz.
Yapılan çalışmalar tüplerin uçlarının tıkalı ve içlerinin sıvı dolu olduğu durumlarda (hidrosalpinks) tüp bebek uygulamalarının başarısız olduğunu göstermekte. Hidrosalpinkste tüplerin alınmasının tüp bebekte başarı şansını artırdığı gösterilmiştir.
Son yıllardaki bilimsel gelişim ve beraberinde gelen teknik gelişmeler, bebek hakkında henüz anne karnındayken ayrıntılı bilgi edinmeyi, gerektiğinde de rahim içinde tedaviyi mümkün kılmıştır.
Kızamıkçık virüsü damlacık enfeksiyonu ya da direkt temas yoluyla bulaşır. Aşı uygulamalarından önce 6-9 yılda bir salgınlara neden olan bir hastalık iken, aşının ulusal sağlık programlarına girmesiyle görülme sıklığı % 99 oranında azalmıştır.
Yumurtalık rezervi yumurtalıklarda follikülogenez (yumurta gelişimi) ve steroid hormon üretimi fonksiyonunu yerine getirecek folliküllerin sayı, kalite ve yeterliliğini tanımlar.
Histerosalpingografi (HSG), diğer adıyla ilaçlı rahim filmi, tüplerin ve rahim içinin kontrast madde verilerek radyografik yöntemlerle incelenmesi için kullanılan bir tanı yöntemidir.
Tüp bebek tedavisindeki başarısızlıkları iki başlık altında inceleyebiliriz: Her denemede embriyo kalitesinin kötü olması ve iyi embriyo kalitesine rağmen gebelik oluşmaması.
Hücre dondurmasında iki temel teknik tanımlanmıştır. Bunlar, insan hücrelerinde ilk uygulanmaya başlayan teknik olan yavaş kontrollü dondurma yöntemi ve daha yeni bir teknik olan vitrifikasyon yöntemidir.
Tüp bebek tedavisinde “luteal faz kanaması”, embryo transferinden sonra ve gebelik testinden önce görülen vajinal kanamalara verilen isimdir. Bu kanama, yumurta toplamadan hemen sonra çoğu hastada görülen ve birkaç gün süren hafif kanamadan farklıdır.