Tüp Bebek Tedavisinde Özel Uygulamalar: Preimplantasyon Genetik Tanı
Uz. Dr. Gülay Özgön
Preimplantasyon Genetik tanı (PGT) nedir?
Preimplantasyon genetik tanı (PGT), tüp bebek tedavisinde anne ve babadan alınan yumurta ve spermlerle oluşturulan embriyoların genetik analizlerinin yapılarak, sağlıklı embriyoların, anneye transfer edilmeden önce seçilmesi işlemidir.
PGT ile anne veya babada bilinen bir genetik hastalığın embriyoya aktarılıp aktarılmadığı veya genetik olarak normal anne babaya ait embriyoların kromozom sayıları incelenir. PGT ile sadece sağlıklı embriyolar anneye transfer edildiğinden, olumsuz bir sonuç çıktığında hamileliğin sonlandırılacağı, mevcut doğum öncesi tanı yöntemlerine (amniyosentez, CVS gibi) iyi bir alternatiftir.
Genetik hastalıklı çocuğu olma olasılığı yüksek olan ailelerde, hamilelikte bu riski ortadan kaldırmak için günümüzde bilinen tek yöntem PGT’dir. Bu sayede, doğum öncesi tanı sonrası gebelik sonlandırma ikilemi ortadan kaldırılarak, genetik hastalığın hamilelik öncesince önlenmesi sağlanır. PGT, literatüre geçmiş onbinlerce vakayla, 1990’lardan beri uygulanan, ileri teknoloji ve hassas uygulama gerektiren moleküler genetik bir yöntemdir.
Kimler PGT’den fayda sağlayabilir?
Ailelerinde X Kromozomuna bağlı genetik bir hastalık olan çiftler
Anne taşıyıcı olduğu durumda, bir tane normal, bir tane de hastalıklı X kromozomuna sahiptir. Kız çocukları anneden bir X kromozomu, babadan bir X kromozomu alırlar ve %50 olasılıkla normal,%50 olasılıkla anneleri gibi taşıyıcı olurlar. Erkek çocuklar ise sadece bir X kromozomu anneden, buna karşılık bir Y kromozomu babadan alırlar, bu sebeple hasta olma olasılıkları %50’dir. Babanın hasta olma durumunda, erkek çocuklar sağlıklı, kız çocukların tamamı taşıyıcı olacaktır. Çok sayıda kas hastalığı , Hemofili ve Fragil X gibi bir çok hastalık X kromozomuna bağlı olarak kalıtılır.
Otozomal Çekinik bir hastalık taşıyan çiftler
Anne ve babanın otozomal çekinik bir hastalık taşıyıcısı oldukları durumda, doğacak çocukların hasta olma olasılığı %25’tir. Akraba evlilikleri, aynı hastalıklı genlerin bir araya gelerek, bu hastalıkların ortaya çıkma sıklığını arttırır. Ülkemizde yaygın olarak rastlanan beta talasemi, kistik fibröz ayrıca spinal müsküler atrofi, fankoni anemisi, Tay-Sachs hastalığı gibi yüzlerce hastalık otozomal çekinik hastalıklardır.
Otozomal Baskın bir hastalık taşıyan çiftler
Anne veya babanın Huntington, polikistik böbrek hastalığı gibi otozomal baskın bir hastalığı olma durumunda doğacak çocukların hasta olma olasılığı %50’dir.
Yapısal Kromozom bozuklukları taşıyıcısı olan çiftler
Anne veya babadaki translokasyon, inversiyon ve delesyon gibi kromozom bozuklukları, tekrarlayan gebelik kayıplarına, tüp bebek uygulamalarında tutunma başarısızlıklarına, çocuklarında zihinsel ve fiziksel problemlere sebep olabilir.
HLA Uyumlu Kardeş
Kök hücre ve kemik iliği nakli gerektiren talasemi, lösemi gibi hastalıklar için HLA uyumlu verici gereklidir. PGT yöntemiyle, hasta çocuğa HLA uyumlu kardeş için embriyo seçimi yapılabilir.
İleri yaştaki anneler
Anne adayının yaşı arttıkça, anormal kromozom sayılı (anöploidili) çocuk sahibi olma riski artmaktadır. İleri yaşlarda, yumurta oluşumu sırasında hücre bölünmesi doğru şekilde gerçekleşemediğinden, oluşan embriyolarda fazla veya eksik kromozom bulunabilmektedir. En sık görülen anöploidi, Down Sendromuna sebep olan Trizomi 21’dir. 35 yaşında doğum yapan bir kadının Down Sendromlu bir çocuğu olma riski 1/350 iken 40 yaşında bu risk 1/200’e yükselmektedir.
Anöploidi (Down Sendromu, Edward’s sendromu, Patau Sendromu) Hikayesi Olan Aileler
Ailesinde bu tip sendromlar olan, bir önceki hamileliğinde veya çocuğunda anöploidi bulunan çiftlerin çocuklarında anöploidi olma riski daha fazladır.
Tekrarlayan gebelik kayıpları ve tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan çiftler
Gebelik kayıpları yaşayan çiftlerde, tahliye örneklerinde %50-80 oranında anöploidi bulunmuştur. Embriyo analizleri sonucunda anöploidili embriyo oranları bu çiftlerde diğer PGT uygulaması yapılan gruplara göre daha fazladır.
Kısırlık sorunu olan erkekler
Kısırlık görülen erkeklerin sperlerimde kromozomal bozukluk görülme oranları artmaktadır. Tüp bebek uygulamasında kullanılan bu spermler, kromozomal bozukluğun embriyoya da aktarılmasına sebep olarak, tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarına ve çocukta anöploidiye sebep olabilir.
PGT nasıl yapılır?
PGT için laboratuarımıza başvuran çiftlere endikasyonlarına göre kişiye özel PGT öncesi genetik analiz yapılmaktadır. Tek gen hastalığı sebebiyle gelen çiftlerde, ailedeki hastalığa sebep olan mutasyon belli ise mutasyonları doğrulanır değilse anne ve babadaki mutasyonlar tespit edilir. PGT sırasında mutasyon doğrulama ve kontaminasyon kontrolü için kullanılacak olan hastalıkla bağlantılı polimorfik markerlar belirlenir. HLA uyumlu embriyo seçimi için anne, baba ve hasta çocuk analiz edilerek kullanılacak markerlar seçilir.
Tekrarlayan gebelik kayıpları, tüp bebek başarısızlıkları veya anöploidili gebelik öyküsüyle gelen çiftlerde öncelikle karyotip analizi yapılarak, translokasyon, inversiyon gibi yapısal kromozom bozukluğu taşıyıcılıkları tespit edilir. Translokasyon için kırılma noktalarına bağlı olarak uygun markerlar seçilir.
PGT öncesi genetik analizi tamamlanan çiftler tüp bebek tedavisine başlayabilirler. Anne ve babadan alınan yumurta ve spermlerle oluşturulan embriyolar 3. günlerinde 6-8 blastomerli duruma gelirler. Blastomerlerden 1 veya 2 tanesi alınarak, genetik analiz işleminin yapılacağı tüplere aktarılır. Tüpler en kısa sürede alınarak, PGT işlemi başlatılır. 24-36 saat içinde embriyo genetik analiz sonuçları verilir.
Laboratuarımızdaki PGT uygulamalarında, iki aşamalı polimeraz zincir reaksiyonu sonrasında dizi analizi veya mini-dizi analizi yöntemleriyle doğrudan mutasyon analizi, polimorfik markerlar olan STR’ larla bağlantı analiziyle mutasyon doğrulama, HLA uyumluluğu tespiti, 13, 18, 21 ve XY kromozomları için anöploidi taraması, dengeli ve dengesiz translokasyon analizi, ADO (Allelic Drop Out) ve kontaminasyon tespiti yapılmaktadır. FISH tekniğinin dezavantajları sebebiyle polimeraz zincir reaksiyonu tekniği uygulanmaktadır.
Tekrarlayan gebelik kayıpları ve tüp bebek başarısızlıkları durumlarında embriyonun tutunma ihtimalini arttırmak için genetik açıdan en kaliteli embriyoyu seçmek amacıyla bütün kromozomlar için anöploidi taraması gerekebilmektedir. Laboratuarımızda mikroarray teknolojisi kullanılarak 24 kromozom (22 otozom + XY), sayısal olarak analiz edilebilmektedir. Alınan blastomer veya trofektoderm örneklerine, önce tüm genom çoğaltma işlemi uygulanır, çoğaltılan embriyo genomu mikroarray yöntemi için kullanılır.