Adenomyozis, hormon dengesizliklerinden etkilenerek şiddetini artırabilen bir rahatsızlık olduğundan, hormonal tedaviler bu durumun kontrol altına alınmasında kilit bir rol oynar. Bu yöntemler, hem rahim ortamını iyileştirmek hem de tüp bebek (IVF) tedavisindeki başarı şansını artırmak için uygulanır.
Prolaktin her zaman göz önünde olmasa da, vücudunuzun hormonal dengesinde kritik bir rol oynar. Ancak bazen işler kontrolden çıkabilir. İşte bu noktada, hiperprolaktinemi ve prolaktinom gibi durumlar devreye girer ve aşırı aktif bir hipofiz bezinin etkisini ortaya koyar.
Hayatımıza son 30 yılda giren ve bizim için hızla sıradan bir yöntem haline gelen tüp bebek nedir ve nasıl yapılır? Sorularınızın cevabını burada bulabilirsiniz.
Adet düzensizliği genç kızların yeni adet görmeye başladıkları dönemde ve kadınlarda menopoza yaklaşıldığı dönemlerde normal kabul edilir.
Polikistik Over Sendromu (PKOS), dünya genelinde birçok kadının hayatını etkileyen yaygın bir hormonal dengesizliktir. Eğer düzensiz adet döngüleriniz, aşırı tüylenme ya da cilt sorunları yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz. PKOS, hormonların dengesiz çalışması sonucu yumurtlama süreçlerini aksatabilir ve bu da doğal yolla hamile kalmayı zorlaştırabilir.
Adet düzensizliği genç kızların yeni adet görmeye başladıkları dönemde ve kadınlarda menopoza yaklaşıldığı dönemlerde normal kabul edilir.
Preimplantasyon genetik testi (PGT), embriyoların implantasyondan önce genetik koşullar açısından taranmasını sağlar. PGT'nin cinsiyet seçimi için kullanımı, etik, sosyal ve tıbbi açıdan önemli soruları gündeme getirmektedir.
Hiperprolaktinemi ve kısırlık arasındaki gizemli bağı keşfedin. Bu hormonal zorlukla başa çıkmanın yollarını öğrenin.
Bu rehberle, IVF tedavisi sonrası karşılaşacağınız beta-hCG test sonuçlarının anlamlarını, nasıl yorumlanması gerektiğini ve hamilelik sürecinde ne gibi değişiklikler bekleyebileceğinizi detaylı bir şekilde öğreneceksiniz.
PGT-M, çiftlerin üreme sağlığıyla ilgili bilinçli kararlar almasında kritik bir role sahiptir. Bu teknoloji sayesinde, genetik hastalıkların gelecek nesillere geçiş riski önemli ölçüde azaltılabilir.