Tüp Bebek Tutmadı, Şimdi Ne Olacak? Dr. Senai Aksoy Anlatıyor

FIV Başarısız Oldu, Şimdi Ne Yapacağız? Dr. Senai Aksoy’dan Infertil Çiftlere Samimi Bir Rehber
(Selam, arkadaşlar! Dr. Senai Aksoy burada. Çayımı aldım, stetoskop boynumda, hazırız! 😎) FIV (tüp bebek) maceranızda test negatif çıktı ve içinizde bir yerlerde “N’oldu şimdi, bu iş bitti mi?” diye bir ses yankılanıyor, değil mi? Hadi gelin, şöyle rahat bir koltuğa yayılın, derin bir nefes alın ve bırakın, ben size bu işin iç yüzünü anlatayım. FIV sonrası başarısızlık, dünya’nın sonu değil; sadece yolculuğunuzda ufak bir mola. Bu yazıda, infertil çiftler için hem duygusal hem de tıbbi olarak neler yapabileceğinizi umutla anlatıyorum. Hazırsanız, başlıyoruz!
1. Önce Kalbinizi Dinleyin: Üzülmek Yasak Değil!
Bakın, FIV sonucu negatif geldiğinde hissettikleriniz, Galatasaray-Fenerbahçe maçında son dakikada penaltıyı kaçırmak gibi. “Niye ben?”, “Hata bende mi?”, hatta “Bilim bile beni çözemedi!” diye haykırmak istiyorsunuz. Normal, arkadaşlar! O test çubuğundaki tek çizgi, sanki hayallerinizi tek hamlede silmiş gibi hissettiriyor. Ama durun, hemen yorganın altına saklanıp Netflix maratonuna başlamadan önce şunu bilin: Üzülmek serbest!
- Kendinize izin verin: Ağlayın, bağırın, eşinize sarılıp “Bu iş niye böyle oldu?” diye dertleşin. Duygularınızı bastırmayın, çünkü onlar sizin insan olduğunuzun kanıtı.
- Yalnız kalmayın: Eşinizle konuşun, en yakın arkadaşınıza dert yan, hatta bir terapiste “Merhaba, benim moral yerlerde” deyin. Bunlar lüks değil, ihtiyaç!
- Suçluluk trenine binmeyin: FIV’in tutmaması, sizin “eksik” olduğunuz anlamına gelmez. Biyoloji bazen inatçı bir keçi gibi davranır, hepsi bu.
Hadi, bi’ çay koyun, sakinleşin. Bu yolda duygularınızı kucaklamak, en büyük cesaret. (Ama lütfen, test çubuğunu çerçeveletip duvara asmayın, tamam mı? 😄)
2. Dedektif Şapkalarınızı Takın: Nerede Tökezledik?
Tamam, duygusal fırtına biraz dindi mi? Şimdi maçın tekrarını izleme vakti! Doktorunuzla oturup FIV sürecini A’dan Z’ye inceleyeceğiz. Nerede takıldık, niye olmadı, bir bakalım:
a. Yumurtalıklar Ne Alemdeydi?
- Stimülasyon iyi gitti mi? Yumurtalıklarınız “Hadi bakalım, çalışıyoruz!” mu dedi, yoksa “Bugün tatildeyiz, Hocam” modunda mı takıldı?
- Ovosit (yumurta) sayısı ve kalitesi nasıldı? Bazen yumurtalar, baklavadaki fıstık gibi: az olunca tat vermiyor. Yeni bir protokol mü lazım, bakacağız.
b. Sperm Ekibi Görev Başında mıydı?
- Spermatozoitler işini yaptı mı, yoksa yolda kaybolup “Yumurta nerede ya?” diye mi dolandı? (Evet, bazen böyle tembel tipler oluyor!)
- ICSI kullandık mı? Kullandıysak, niye tutmadı? Teknik bir sorun mu var, yoksa başka bir şey mi karıştı?
c. Embriyolarımız Ne Kadar Direndi?
- Embriyolar hangi aşamada durdu? 3. gün mü, 5. gün mü? Blastosist oldular mı, yoksa erken pes ettiler mi?
- Kalite nasıldı? Her embriyo bir Formula 1 arabası değil, bazıları yolda kalıyor. Genetik test (PGT-A) mi yapalım mı? Düşünelim.
d. Transfer Sorunsuz Muydu?
- Embriyo rahme güzelce yerleşti mi? Transfer, Boğaz’da sakin bir vapur yolculuğu gibi miydi, yoksa trafiğe mi takıldık?
- Teknik bir aksilik mi oldu? Bazen sadece “Yanlış park ettik” meselesi.
e. Rahim Hazır mıydı?
- Endometrium, yani rahmin iç zarı, yumoş bir halı gibi miydi, yoksa taş gibi sert mi? Embriyo, güzel bir yuvaya tutunmak ister.
- Polip, miyom, septum gibi misafirlerimiz mi var? Bunlar “Burası benim!” diye bağırıyorsa, embriyo kaçar.
Bu dedektiflik işi önemli, çünkü bir sonraki denemeye öylece dalmıyoruz. Her detayı masaya yatırıp “Hah, işte burası!” diyeceğiz.
3. Artık Ciddi Olalım: İleri Tetkik Zamanı!
Eğer ilk analizde “Aha, sorun bu!” diyemediysek, merak etmeyin, benim çantamda daha çok numara var! 😎 Şimdi mikroskobu biraz daha yaklaştırıyoruz:
- Histeroskopi: Rahmin içine minik bir kamera gönderiyoruz. (GoPro değil, ama aklınızda canlansın diye söylüyorum!) Polip var mı, miyom mu takılıyor, septum mu yol kesiyor, bakıyoruz.
- Trombofili Testleri: Kanınız pıhtılaşma meraklısı mı? Eğer öyleyse, embriyo “E, ben niye tutunamıyorum?” diye isyan eder. Kan sulandırıcılarla çözebiliriz.
- Karyotip Analizi: Siz ve eşinizin kromozomlarına bakıyoruz. Nadir de olsa, DNA’da ufak bir hata her şeyi açıklayabilir.
- İmmünoloji: Bağışıklık sisteminiz embriyoyu “Yabancı madde!” diye kapı dışarı mı ediyor? Bu biraz James Bond filmi gibi, ama bazı durumlarda kontrol ediyoruz.
Hepsini birden yapmıyoruz, sakin olun! Sizin hikayenize göre en mantıklı olanları seçiyoruz. Bu iş, köfte yaparken baharatı ayarlamaya benzer: ne eksik, ne fazla.
4. Yol Haritası Çizelim: Şimdi Ne Yapıyoruz?
FIV tutmadı, ama bu son durak değil. Hadi, seçeneklerimizi masaya yatıralım:
a. Aynı Taktik, Yeni Şans
- Bazen iş, sadece talihsizliktir. “Saçına fazla jöle sürüp otobüsü kaçırmak” gibi, hani! 😄 Aynı protokolle bir daha deneyebiliriz.
b. Stratejiyi Güncelleyelim
- Yeni bir stimülasyon planı, farklı dozlar, başka ilaçlar. Mesela, daha agresif ya da daha nazik bir yaklaşım.
- IMSI, ya da embriyoları genetik testten geçirmek (PGT-A). Rahmi de şımartalım: PRP, G-CSF gibi yöntemlerle endometriumu kraliyet yatağına çevirelim.
d. Biraz Mola Verelim
- FIV, maraton gibi. Yoruldunuz, bu normal! Deniz kenarında bir gözleme yiyin, nefes alın. Bu pes etmek değil, güç toplamak. (Gözlemeyi peynirli alın, benden tüyo!)
5. Kendinize İyi Bakın: Çünkü Siz Özelsiniz
FIV sadece laboratuvar işi değil, aynı zamanda ruh ve beden meselesi. Kendinizi şımartın, çünkü bu yolda en büyük kahraman sizsiniz:
- Beslenmeye dikkat: Bol yeşillik, protein, sağlıklı yağlar. Fast food’u biraz azaltalım, tamam mı?
- Hareket edin: Yoga, yürüyüş, hatta dans! Bedeniniz hareket ettikçe ruhunuz da hafifler.
- Eşinizle bağ kurun: Bu bir takım oyunu. Birlikte gülün, hayaller kurun, belki bir akşam sadece komedi filmi izleyin.
- Psikolojik destek alın: Bir terapist, duygusal yükünüzü taşımanıza yardım eder. “Hocam, her şeyi sen çöz” demeyin, ben sadece doktorum! 😜
6. Umudu Cebinize Koyun: Hikayeniz Bitmedi
Bakın, FIV bir sprint değil, maraton. Her başarısızlık, bir ders; her deneme, yeni bir şans. Bilim her gün ilerliyor, ben ve ekibim sizin için buradayız. “Acaba bu iş olur mu?” diye düşünmeyin, “Ne zaman olacak?” diye sorun. Çünkü o an, bir gün gelecek.
Son Sözüm: FIV sonrası negatif sonuç, cesaretinizi kıramaz. Sorularınızı sorun, eşinizle sarılın, dostlarınızla dertleşin. Ve en önemlisi, kendinize inanın. Bir sonraki deneme, o minik mucizeyi kucağınıza getirebilir. (Hadi, çaylar benden, umutlar sizden!)
Bana yazın: Aklınızda ne var? “Hocam, bu protokol ne?”, “Endometrium nasıl yumuşar?”, hatta “En iyi simit nerede?” (O sonuncuyu söylemem, sır!) Yorumlara bekliyorum, cesur yürekler!