Beraberinde getirdiği sorunların bilinmesi rağmen ülkemizde hala sıkça akraba evliliklerine rastlanıyor. İki tarafın isteği sonucunda veya aile baskısı ile gerçekleşen akraba evliliklerinde en çok görülen sorunlar bebek ölümleri ve anomalilerdir.
Kısırlık ve tekrarlayan düşüklere neden olabilen doğumsal rahim anomalisi bulunan kadınlarda tedavi sonucunda hamile kalabilir ve sağlıklı çocuklara sahip olabilirler.
Önlenebilir hastalık ve ölümlerin azaltılmasındaki en önemli etkenlerden biri annenin, fetüsün ve yenidoğanın aşılanmasıdır. Aşılama anne ve fetüsün sağlığını korurken aynı zamanda yenidoğanın ilk altı ayında enfeksiyonlardan korunmasını sağlar.
Hamileliğin ilk haftalarında ve son aylarda, doğum yaklaşırken farklı sebeplerle anne adayında zaman zaman karın ve kasık ağrıları görülebilir. Hamilelerde görülen bu ağrıların nedenleri olabilir.
Bazı vakalarda bebek doğması gereken süreden daha geç dünyaya gelir. Bu duruma sürmatürite (gün aşımı) denir.
Ülkemizde pek çok kadında kansızlık (anemi) görülüyor. Hamilelik süreci anne adayına fiziksel olarak yeni bir yük getirdiğinden her kadının mutlaka demir takviyesi alması gerekir.
Hamilelikten önce veya hamilelik sırasında oluşabilen Sitomegalovirüs, tedavisi olmayan bir enfeksiyondur. Bebekte ciddi hasarlara neden olabileceğinden anne adayı mutlaka enfeksiyondan korunmalı.
Hamilelik süresince hem anne adayı hem de bebek için ciddi riskler oluşturabilecek rahatsızlıklardan biri plasentanın önde olmasıdır (rahim ağzını kapatması).
Kadınların yüzde 20’sinde rahim ters durumdadır. Retrovert uterus olarak adlandırılan bu durum genellikle genetiktir ve tedavi gerektirmediği gibi kısırlığa da yol açmaz.
Adet görmeme sorunu toplumuzda pek çok kadının ortak sorunu. Söz konusu rahatsızlık hormonal olabileceği gibi, strese bağlı da ortaya çıkabilir. Kesin bir teşhisin konabilmesi için mutlaka bir uzmana başvurup gerekli testlerin yaptırılması gerekir.