Dış Gebelik Nedir?
Dış (ektopik) gebelik her 100 kadından birinde görülüyor. Her 100 hamilelikten birini etkileyen dış gebelik, sık görülmekle birlikte, bazı durumlarda ölüme neden olabilecek bir durumdur.
Adından da anlaşılacağı gibi döllenen yumurtanın, rahmin dışına yerleşmesidir. Hamileliğin ilerlemesi ile birlikte, ağrıya ve kanamalara neden olur. Bunun dışında tüplerin yırtılmasına ve kanamalara yol açabilir. Ayrıca hızla tedavi edilmediğinde annede kan kaybı sonucu ölüme bile yol açabilir.
Dış gebelik nasıl oluşur?
Normal şartlarda yumurta 4 - 5 gün içerisinde yumurtalıktan aşağı inip, rahme doğru ilerler ve döllendikten 6 - 7 gün sonra buraya yerleşir. Ancak fallop tüplerinde, daralmaya veya tıkanmaya neden olan bir zedelenme bu normal akışı bozup dış gebeliğe yol açabilir. Bunun dışında normalde, kasılıp döllenmiş yumurtayı rahme götüren tüpün duvarında da bir sorun olabilir.
Ayrıca yumurtanın geçişini geciktirip, tüpte yerleşmesine sebep olabilen nedenler arasında tüpte kıvrımlar ve yapışmalara yol açan apandisit veya kadın hastalıkları gibi sorunlarda yer alıyor. Tespit edilen tüm bu nedenlere rağmen çoğu kez yumurtanın neden tüpte yerleştiği kesin olarak bilinmiyor.
Genellikle bir sonraki adet dönemi gelmeden, çok az belirtiyle veya ağrı ve kanama şeklinde belirtilerle kendini gösterir ve düşükle sonuçlanır. Ektopik gebelik teşhis edilmeden de düşük olarak görülür. Düşük olmadan ektopik gebeliğin devam ettiği durumlarda, tüpün ince duvarları gerilir ve karın ağrıları oluşur. Ayrıca kanama da olabilir. Hamilelik ilerledikçe, tüp yırtılabilir, ciddi kanamalar, ağrılar ve kendinden geçme görülebilir. Dış gebelik, tüm bu belirtiler ortaya çıkmadan, normal gebelik hormonlarının gerekli hızda artıp artmadığı kontrol edilerek ve kan testiyle teşhis edilebilir.
Dış gebelik belirtileri
Öncelikle şunu belirtmek gerekir, cinsel açıdan aktif, doğum yaşına erişmiş ve karın ağrısı çeken her kadın, aksi tespit edilmediği sürece, dış gebelik yaşıyor olabilir. Belirtiler ise her kadına göre değişir. Bazılarında ani sancılanmalar görülebiliyorken, bazılarında kanama olabiliyor. En çok hamileliğin 4. – 10. haftası arasında görülür.
En önemli belirtileri ise şöyle sıralamak mümkün:
Hamilelik testi: Evde uygulanabilen hamilelik testleri pozitif sonuç gösterebileceği gibi, negatif de olabilir. Kesin bir sonuç elde etmek için kan testi yaptırmak gerekir.
Normal olmayan kanamalar: Kadınlar çoğu kez kanamaların normal olmadığını anlar ancak başka sorunlara bağlı olduğunu düşünürler. Hamilelik fark edilmemiş olabilir, sıra dışı adet olarak algılanabilir veya spiralden kaynakladığı düşünülebilir. Dış gebelikte yaşanan kanamanın ayırt edici özelliği kanın koyu renkli ve daha sulu olmasıdır. Ayrıca kanama normal adet kanamasına benzemez. Tek taraflı karın ağrısı; ağrı daimi ve çok fazla olabilir. Buna rağmen ektopik gebeliğin olduğu tarafta olması şart değil.
Omuz başı ağrısı: Bu tarz ağrılar iç kanama nedeniyle diyaframın rahatsız olmasından dolayı meydana gelir. Geciken adet normal bir hamilelikte olduğu gibi dış gebelikte de mide bulantısı, göğüs ağrısı veya karında şişkinlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bunun yanı sıra adet kanaması görülmeyebilir.
İdrar ve bağırsak sorunları: Bir diğer belirti de kadının tuvalet ihtiyacı sırasında ağrı oluşması.
Bayılma: Baş dönmesi ve bayılma dış gebelik belirtileri arasında yer alıyor.
Bununla birlikte bir şeylerin yolunda gitmediği hissi oluşabilir. Buna eşlik eden belirtiler ise renk solması, nabzın hızlanması, kusma, ishal ve tansiyonun düşmesi.
Dış gebelikte teşhis ve tedavi
Ektopik gebelik şüphesi ile hastaneye başvuran kadına öncelikle ultrason ve kan testi yapılır. Ultrasonda rahmin boş olduğu ve kan testinin olumlu olduğu, yani testin kadının hamile olduğunu gösterdiği durumlarda genelde düşük ve erken dönemde hamilelik teşhisinin yanı sıra dış gebelikten de şüphelenilebilir. Kesin bir sonuç elde etmek için vajinal ultrason yapılır. Ancak bazen ultrasonda da dış gebeliğı teşhis etmek mümkün olmaz. Böyle vakalarda kadının durumu riskli değilse iki veya üç gün boyunca sürekli yapılacak bir hormon kan testiyle, dış gebelik olup olmadığını tespit edebilir. Riskli durumlarda ise tüpleri incelemek için laparoskopi yapılır. Erken teşhis edildiği ve tüplerin yırtılmadığı durumlarda tedavi süreci daha kolaydır.
Kadının daha hızlı iyileşmesi ve yeniden hamile kalabilme şansını artırmak için laparoskopi ameliyatı veya ilaçla tedavi yapılır. Uzman bir doktorun tüp yırtılmadan önce, laparoskopi ile, tüpü zedelemeden, tüpü kesip gebeliği sonlandırması mümkün.
Bir diğer tedavi alternatifi ise ilaç kullanılması. Ultrason altında veya bir iğnenin laparoskopik yardımıyla direkt olarak embryoya veya fallop tüpüne zarar vermeden, kan dolaşımı yoluyla embryoya ulaşmak üzere ilaç verilir.
Dış gebelik vakalarında, bebeğin yaşama şansı yoktur. Tedavi sadece annenin en az zarar görmesi için uygulanır.
Kimlerde dış gebelik görülebilir?
Cinsel açıdan aktif ve doğum yapabilecek yaşa gelmiş olan her kadın ektopik gebelik yaşama ihtimaline sahip. Bunun dışında bazı hastalıklar da dış gebeliğe neden olabilir. Bunlardan bazıları fallop tüplerinde enfeksiyon, sancılı kadın hastalıkları (örneğin, klamdiya trakomatis), endometriosis . Ayrıca daha yapılmış sezeryan, apandisit ve karın ameliyatları dış gebelik riskini arttırabilir.
Kalıcı hasarlar oluşur mu?
Ektopik gebelik veya tedavi sırasında kadının tüplerinden birinin yırtılması veya alınması, normal yumurtlamasını engellemez. Buna karşın hamile kalma şansı yarı yarıya düşer. Tekrar etme olasılığı ise % 7 - 10 arasındadır. Ektopik gebeliğin tekrar yaşanması ihtimali yapılan ameliyatın ne çeşidine ve kalan tüplere verilen zararın büyüklüğüne bağlıdır. Fallop tüplerinden birisinin zarar görmesi durumunda (örneğin yapışmadan dolayı), ikinci tüpün de zarar görmüş olma ihtimali vardır. Böyle bir durumda hem hamile kalma şansı azalır hem de yeniden dış gebelik yaşanma ihtimali doğabilir. Yeniden hamile kaldığınızda daha önce ektopik gebelik yaşamış olan her kadının hamile kaldığını öğrendiğinde veya şüphelendiğinde bir uzmana görünmesi gerekir. Ayrıca dış gebelik belirtileri görüldüğü takdirde de zaman geçirmeden bir doktora başvurmakta fayda var.