Yumurtalıkların Uyarılmasında Kullanılan İlaçlar ve Kanser
Kısırlık tedavilerinde son yıllarda yapılan ilerlemelerle, yumurtalıkları uyaran ilaçlar gitgide daha sık kullanılmaya başlandı. Ülkemizde hamileliklerin yaklaşık %10’u ve canlı doğumların %2-3’ünün kısırlık tedavisi sonrası yumurtalıkların uyarılması ile olduğu düşünülmekte.
Kısırlık tedavilerinde kullanılan ilaçlardan hCG 1932’den beri, hMG ve klomifen ise 1960’lardan beri yaygın olarak kullanılmaktadır.
Giderek artan miktarda bu kadar uzun bir süreden beri kullanılmakta olmalarına rağmen bu ilaçlarla kanser arasındaki ilişki hala tam olarak ortaya konulamamıştır. Son yıllarda kısırlık ilaçlarının kullanımı ile rahim, meme ve yumurtalık kanseri üzerindeki etkilerini inceleyen bir çok araştırma yayınlanmasına rağmen, bilimsel literatür çelişkili veriler içermektedir.
Kısırlık tedavisinde kullanılan ilaçlar etkilerini vücuttaki hormon seviyelerini yükselterek yaparlar. Kadın üreme sistemine ait kanserlerin hormonlardan etkilendiği bilindiği için teorik olarak bu ilaçlar kanser riskini artırabilir. Ancak bu kanserlerin hormonlarla olan ilişkileri tam olarak henüz aydınlatılamamıştır.
Yumurtalık Kanseri
Genel olarak teoride hormon kullanımının yumurtalık kanseri riskini artıracağı düşünülse de şimdiye kadar yapılan çalışmalarda bu teoriyi destekleyen bir bulguya rastlanmamıştır.
Doğum yapmamış olmak başlı başına bir risk faktörü olarak bilindiğinden tedavi sonrası hamile kalmanın ve doğum yapmış olmanın bu riski azalttığı düşünülmektedir. Dolayısıyla her gebelik ileride kanser gelişme olasılığını azaltmakta.
Meme Kanseri
Kısırlık ilaçlarının kullanımı sonrası ortaya çıkan meme kanseri vakalarını bildiren bir çok çalışma vardır. Ancak bu çalışmaların bilimsel değeri düşüktür.
Meme kanserinin nedenlerine bakıldığında yumurtlama bozukluklarının bu nedenlerden biri olduğu gözlenmektedir. Tedavi esnasında kadının yüksek östrojen düzeyine maruz kalması meme üzerinde kanserojen etki yapabilir. Bu tedaviler sonrasında meme kanseri sıklığında meme kanseri riskinin arttığını, azaldığını veya değişmediğini gösteren bir çok çalışma mevcuttur.
Öte yandan klomifenin meme kanseri tedavisinde kullanılan tamoksifen adlı ilaca benzerliği nedeniyle meme dokusu üzerinde koruyucu etkisi olabileceği de iddia edilmektedir.
Rahim Kanseri
Çocuk sahibi olamayan kadınlarda rahim kanseri riskinin arttığı bilinmektedir. Yapılan çalışmalar tedavi edilmiş veya edilmemiş kısırlık problemi yaşayan kadınlarda riskin aynı oranda diğer kadınlara göre daha yüksek olduğunu göstermekte.
Klomifen ile yapılan çalışmalar bu ilacın uzun süre kullanımının rahim kanseri riskini artırdığını gösteriyor. Kısırlık tedavisinde kullanılan ilaçlar ile cilt, tiroid ve lenf kanserleri arasında net bir ilişki saptanamamıştır.