Kısırlık Çözümsüz Değildir...6 (Yazı Dizisi) - Mikroenjeksiyon

Kısırlık Çözümsüz Değildir...6 (Yazı Dizisi) -  Mikroenjeksiyon

MİKROENJEKSİYON (ICSI) NEDİR?

Kısırlıkla karşı karşıya kalan pek çok çiftin anne-baba olmasını sağlayan tüp bebek uygulaması, kadın ve erkeğe ait üreme hücrelerinin (yumurta ve sperm) vücut dışı koşullarda döllenme işlemidir.

Klasik yöntemde, erkek ve kadın üreme hücreleri döllenmeleri için vücut sıcaklığındaki, uygun bir ortamda 48 saat bekletilir.
Ancak erkeğin sperm hücrelerinin herhangi bir nedenle kadın yumurtasına erişemediği veya yumurta zarını aşamadığı erkek kısırlığı durumlarında, bir tüp bebek yöntemi olan mikroenjeksiyon tekniği kullanılıyor.

Mikroenjeksiyon, tek bir sperm hücresinin kadından elde edilen yumurtanın içerisine saç kılından daha ince bir iğne yardımıyla mikroskop altında enjekte edilmesi ve döllenmenin sağlanması işlemidir.

Mikroenjeksiyon tekniği, şiddetli erkek kısırlığından mağdur çiftlerin kaderini açıkça değiştirdi. Yazı dizimizin bu bölümünde mikroenjeksiyon hakkında bilgiler bulabilirsiniz.

Mikroenjeksiyon (ICSI) Nedir?

Tüp bebek tedavileri artık tüm dünyada standartlaşmış 3 temel adımdan oluşur.

1.Yumurtalıkların çok sayıda yumurta hücresi üretmeleri amacıyla uyarılması

2. Bu yumurtaların toplanması ve embryo oluşturmak üzere döllenmesi

3. Döllenmeden sonra embryoların annelerinin rahmine transfer edilmeleri

Döllenme klasik tüp bebek (IVF) veya mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi ile olur. Klasik tüp bebekte spermler toplanan yumurtaların yanına bırakılır ve kendiliklerinden yumurtayı döllemeleri beklenir. Erkeğin tamamen normal olduğu ve kısırlığın kadına bağlı olduğu durumlarda bu yöntem kullanılır.

Mikroenjeksiyonda ise yumurtanın içine tek bir sperm ‘mikromanipulator’ adı verilen özel bir alet yardımı ile zerk edilir. Döllenme işlemi yumurtalar toplandıktan yaklaşık 2-4 saat sonra yapılır.

Mikroenjeksiyon ile olan döllenmede öncelikle yumurtaların çevresindeki hücreler (kumulus hücreleri) temizlenir. Daha sonra ise yumurta sabitleyici bir pipet ile tutulur ve çok ince bir iğne ile sperm yumurtanın içine zerk edilir. Toplanan yumurtaların ortalama %70 civarı olgun ve döllenmeye müsaittir. Bunların da yaklaşık %70’i döllenecektir. Örneğin 10 yumurtası olan bir kadının ortalama 5 embryosu gelişecektir.Bu bir ortalama olup sayı bunun altında veya üstünde olabilir.

Mikroenjeksiyon kimlere uygulanabilir?

Bu teknik başlıca 3 durumda kullanılır:

1. Sperm sayısının az olduğu durumlar

2. Sperm hareketliliğinin eksik olduğu durumlar.

3. Sperm şekillerinin (morfoloji) bozuk olduğu durumlar

Mikroenjeksiyon uygulamalarında döllenme oranı, sperm sayısı ile ilişkili değildir. Menide birkaç tane sperm hücresi bulunduğu durumlarda dahi döllenme oranı değişmez (%70-80). Mikroenjeksiyon, sperm sayısının çok düşük olması ve hatta menisinde hiç sperm olmamasına karşın, testisinde sperm bulunan erkeklerin tedavisinde bir devrim olarak nitelendiriliyor.

Sperm hücrelerinin hareketliliğinin yetersiz olduğu durumlardaysa bu teknikle spermlerin yumurta zarını aşmaktaki zorluğuna çare bulunabiliyor.

Sperm şekillerinin bozuk olmasının bir kısırlık nedeni olduğu durumlarda yapılan klasik tüp bebek uygulamalarında döllenmenin olmadığı veya döllenme oranının çok düşük olduğu uzun yıllardır biliniyor. Oysa mikroenjeksiyon tekniği uygulamalarında sperm şekilleri döllenme ve gebelik oranları üzerinde olumsuz etki göstermez.