Hamilelikte miyomlar nasıl tedavi edilir?
Tüm kadınlarda görülebilen miyomlar hamilelik döneminde de ortaya çıkabilir. Genellikle hamilelik üzerinde olumsuz etkisi olmayan bu miyomlar sadece büyüdükleri takdirde sorunlara yol açarlar.
Genel olarak anne adaylarının yüzde 5’inde rahimde miyom tespit edilir. Bu vakaların büyük bir kısmında miyomlar hamilelik üzerinde etkili olmaz. Ancak miyomların ebadı büyük olduğunda bazı problemlere yol açabilirler. Bu problemlerin başında düşük, erken gebelik kanamaları, erken doğum, plasenta yerleşim anomalileri, bebeğin suyunun erken gelmesi, erken plasenta ayrılması ve doğum sonrası plasentanın ayrılmaması yer alır. Anne adaylarında görülen miyomların yüzde 30’u hamilelik sırasında büyür. Bu büyüme en yoğun hamileliğin ilk 10 haftasında görülür.
Bazı vakalarda hamileliğin ikinci ve üçüncü evresinde miyomlar büyümeye devam edebilir. Bu durumda bazen miyoma giden kan miktarı yetersiz kalarak dejeneratif değişiklikler denilen miyomun kısmi veya tam olarak kangrene olması durumu oluşabilir. Kırmızı dejenerasyon adı da verilen bu durum çoğunlukla ağrı ve hassasiyete sebep olur. Bunun dışında erken doğumla da sonuçlanabilir. Ağrıyı durdurmak için en başarılı yöntemler yatak istirahatı ve ağrı kesicilerdir. Ancak sancıları durdurmak için tokolitiklere (rahim kasılmalarını engelleyen ilaçlar) ihtiyaç olabilir.
Miyomlar ayrıca doğum esnasında doğum kasılmalarının yetersizliğine, bebekte pozisyon bozukluklarına, doğum kanalının tıkanmasına da yol açabilir. Bunun yanı sıra büyük rahim kanalı veya ağzına doğru yerleşmiş miyomlar saptandığında sezaryen doğuma ihtiyaç olabilir. Miyomlar sadece hamilelikte sorun yaratmaz. Doğum ardından etkin uterus kasılmalarını bozup kanamaya sebep olabilirler.
Miyomun yer ve büyüklük açısından uygunlarsa sezaryen esnasında alınabilirler. Ancak bazı vakalarda miyomlar hamilelikte rahim fazla kanlandığında aşırı kanamaya neden olabilir. Bu nedenle miyomlar her zaman sezaryen esnasında alınmaz.