Epidural ile Ağrısız Doğum
Türk filmlerinin klasik sahnesidir. Esas kız çarşafları tırmalayarak acılar içinde doğum yapar. Ya da bir diğer sahnede müstakbel baba doğumhanenin kapısında sigara üstüne sigara içerken içeriden canhıraş çığlıklar gelir. Çocukluk günlerinden beri bu sahnelerle ve etrafındaki kadınların korkunç doğum hikayeleriyle büyüyen genç kızların düşüncelerinde doğumun çok acılı bir olay olarak yer alması çok doğal.
Hamile kadınlar aslında bayram olması gereken o günü korkuyla beklenir. Oysa doğum ağrısı düşüncelerinde olduğu kadar korkunç olmadığı gibi günümüzün tıbbi olanaklarıyla kalan kısmınıda ortadan kaldırmak mümkün olabiliyor. Epidural anestezinin gitgide daha sık uygulanması, doğum ağrısını tamamen ortadan kaldırmakla annenin bu harikulade olaya katılımını sağlar. Ancak her tıbbi girişimde olduğu gibi epidural anestezinin de yan etkileri ve riskleri var.
Epidural anestezi nasıl yapılır?
Epidural anestezinin başlıca amacı doğum ağrılarını tamamen ortadan kaldırmak veya en azından azaltmak. Diğer yandan annenin yorulmasını engelleyerek doğumun seyrini de kolaylaştırmak. Bir anestezi uzmanı tarafından gerçekleştirilen bu girişimin amacı rahim kasılmaları ve bebeğin doğum kanalında ilerlemesinden doğan ağrı duyusunu bloke etmek.
İşlem kabaca steril koşullarda epidural aralığa bir iğne yerleştirilerek yapılır. Öncelikle uygun belkemiği aralığı tespit edilmesi için hastaya oturur veya yan yatar pozisyonda öne doğru eğilmesi söylenir. Gerekli temizlikler ve küçük bir lokal anestezi yapıldıktan sonra iğne doktor tarafından uygun bölgeye yerleştirilir. Bu esnada hastanın hareketsiz kalması çok önemli. İğne epidural aralığa girdikten sonra bunun içinden çok ince kateter adı verilen plastik bir hortum geçirilir. Bu esnada çok hafif geçici bir elektirik akımı hissi duyulması normal. Daha sonra kateter yerinde bırakılarak iğne çekilir ve buradan anestezik madde verilir. Genel olarak 10 - 15 dakika içerisinde etki görülür ve ağrı duyusu ortadan kalkar.
Epidural anestezi ne zaman kullanılır?
Epidural anestezinin kullanımı annenin doğum esnasında aşırı yorulmasını engelleyerek doğum sonrasındaki iyileşme ve toparlanma süresini azaltır. Günümüzde hemen her doğumda kullanılması gereken bu işlem öncesinde işlemi gerçekleştirecek anestezi doktoru ile görüşüp muayene olmakta fayda var. Böylece epidural anesteziye engel olabilecek durumları önceden tespit etmek mümkün olabilir.
Özellikle hipertansiyon, kalp hastalığı, sara gibi durumlarda epidural anestezi doğum esnasındaki ağrıya bağlı tansiyon değişikliklerini veya krizleri engeller.
Doğumun sezaryana dönmesi durumundaysa bu operasyonu yapmak içinde kullanılabilir. Böylece acil şartlarda yapılacak bir genel anestezinin getireceği mahsurlardan sakınmak mümkün olur.
Epidural anestezinin doğumun hangi aşamasında yapılacağı değişmekle birlikte genel olarak rahim ağzı açılmaya başlayıp 4 cm kadar genişlediğinde uygulanır. Ancak doğumun başladığından emin olunduğu durumlarda epidural kateteri yerleştirip ilacın verilmesinin rahim ağzının durumuna göre daha sonra yapılması mümkün.
Epidural anestezide yan etkiler ve komplikasyonlar
Her tıbbi girişimde olduğu gibi epidural anestezininde yan etkileri ve komplikasyonları var. Ancak bu olumsuz durumlar anestezi uzmanının tecrübesine bağlı olarak azalır.
- Öncelikle epidural anestezinin her zaman etkili olmadığını bilmek gerekir. Aynı dozda yapılan ilaç değişik kişilerde değişik sonuçlar verebilir.
- Bazı seyrek durumlarda epidural boşluk ince bir zarla ikiye ayrılmıştır. Bu durumda epidural anestezi vücudun tek bir yanını etkileyeceğinden ikinci bir enjeksiyon gerekebilir.
- İşlemin yapılacağı bel bölgesini ilgilendiren bir enfeksiyon, abse veya 38 dereceyi geçen ateş durumlarında epidural anestezi yapılamayabilir.
- Aynı şekilde kanama, pıhtılaşma bozukluğu olan kişilerde epidural anestezi yapılamaz.
- Bel kemiğine ait bozukluklar, eğrilikler veya bel fıtığı her zaman epidural anesteziye engel teşkil etmez. Bu gibi durumlarda anestezi uzmanı bilgilendirilmeli.
- Epidural anestezi bazı seyrek durumlarda bir kaç gün süren baş ağrılarına neden olabilir.
- Seyrek durumlarda uzun süreli bel ağrıları oluşabilir. Bu ağrıların süresi genellikle 48 saati geçmez. Doğum sonrasında oluşan bel ağrılarının oranının epidural anestezi uygulanan ve uygulanmayan kadınlarda aynı olduğu gözlendi.(*)
Bu konuda sıklıkla karşılaşılan sorular
- Epidural anestezi bebeğimi etkiler mi?- Kullanılan anestezi maddesinin dozu çok düşük olduğundan bu anestezik maddenin bir kısmı plasentadan geçse de bebek üzerinde bir etki yaratmaz.
- Bebeğime süt verebilir miyim?- Aynı şekilde kullanılan anestezi ilaçlarının dozunun çok düşük olması nedeniyle bu ilaçların anne sütüne geçen kısmı bebeği etkilemeyecek dozdadır.
- Felç olma riskim var mı?- Bu konuda en sık sorulan sorulardan birisi de felç olma riskiyle ilgili. Günümüzde kullanılan ilaçların bu tarz bir komplikasyon yaratma ihtimali sıfıra yakın.
- Epidural anestezi doğum süresini uzatır mı veya vakum ve forseps kullanma sıklığını artırır mı?- Bu çok tartışmalı konulardan biri. Günümüzde kabul gören görüş epidural anestezinin doğum süresini 1 - 2 saat uzattığı yönünde. Vakum veya forseps kullanma veya sezaryan yapma sıklığında bir artış gözlenmedi.
- Ağrılı bir işlem midir?- İşlem öncesinde lokal anestezi yapıldığından işlem acısız seyreder. Epidural anestezi işlem sonrasında 10 - 15 dakika içerisinde etkisini gösterir.
- Epidural anestezinin etkisi ne kadar sürer?- Bir kateter epidural boşlukta bırakılıp buradan sürekli anestezik madde verildiğinden anestezi süresi istenildiği kadar sürdürülebilir. Doğumdan sonra 2 - 3 saat içinde epidural anestezinin tüm etkileri ortadan kalkar.