Embriyo Tutunması (İmplantasyon) 3: Tüp Bebek Aşamalarında Yapılabilecekler
Yazı dizimizin ilk 2 bölümünde tüp bebekte embriyonun yeterliliği, yani embriyonun tutunması (implantasyon) ve sağlıklı bir hamilelik elde edilerek sonuçta sağlıklı bir bebeğe kavuşulması konusunu tohum-toprak ilişkisine benzeterek açıklamıştık. Bir bitkinin gelişebilmesi için hem toprağın hem tohumun iyi olması gerektiğinden yola çıkarak, sağlıklı bir hamilelik elde etmek için hem anne rahminin hem embriyonun doğru şartlara sahip olması gerektiğini belirtmiştik. Birinci bölümde embriyonun tutunmasını etkileyen faktörlerden anne rahmi ile ilgili olanlarını, ikinci bölümde ise embriyonun kendisiyle ilgili olası problemleri inceledik.
Bu bölümde embriyonun tutunma olasılığını artırmak için, tüp bebek aşamalarında nelerin önemli olduğuna, bu konudaki yeni gelişmelere yani doktorun ve tüp bebek ekibinin oynadığı role bakacağız. Tohumun (embriyonun) toprağa (anne rahmine) ekilmeden önceki gelişimi için neler yapılabilir? Tohumun (embriyonun) iyi olup olmadığı nasıl test edilebilir? Tohumu ekerken (embriyo transferinde) bir sorun çıkabilir mi?
1. Yumurtalık Hormonlarının Embriyo Yeterliliğine Etkisi
Yumurtlamadan önce yumurtanın geliştiği ve olgunlaştığı yumurtalığın hormonal ortamı, hem doğal siklusta hem kontrollü over uyarılmasının olduğu sikluslarda yumurta kalitesini ve dolayısıyla embriyo yeterliliğini önemli ölçüde etkileme potansiyeline sahiptir.
Kadının yaşı ilerledikçe yumurtalık rezervi azalır ve bu iki faktör LH (luteinizing hormone) adı verilen ve hipofiz tarafından salgılanan hormonun vücuttaki düzeyini artırır. LH düzeylerinin artması testosteron başta olmak üzere erkek yumurtalık hormonlarının daha fazla üretilmesine neden olur ve bu hormonlar foliküllerin içine girerek yumurtanın gelişimini ve olgunlaşmasını tehlikeye sokarlar. Sonuçta da bu durum embriyo yetersizliğine neden olabilir.
Günümüzde tüp bebek tedavilerinde özellikle ileri yaşta ve yumurtalık rezervi azalmış hastalarda LH’nin fazla salgılanmasını önleyecek yöntemler ve ilaçlar mevcuttur.
2. Gelişen Embriyolar Üzerinde Yapılan Kromozom Testlerinin Etkisi (Preimplantasyon Genetk Tanı)
Karşılaştırmalı Genomik Hibridizasyon (CGH) adı verilen bir yöntemi kullanarak yumurtadaki ve embriyodaki kromozom sayısını tam olarak belirleyebilen testler günümüzde mevcuttur. Unutulmamalıdır ki CGH embriyoların kalitesini iyileştiremez, sadece tutunma olasılığı en yüksek olan embriyoları saptar.
Araştırmalar CGH’de kromozom sayısı normal çıkan bir veya iki blastokistin (embriyonun gelişmiş evresi) tutunmaya elverişli bir rahime transferi ile canlı doğum ihtimalinin %60’a çıktığını ve kromozomal doğum anomalilerinin önemli ölçüde azaldığını göstermektedir. Ancak bu test kromozomal anomalilerin %100’ünü güvenli olarak saptayamaz ve embriyo yetersizliğine yol açan nedenlerden kromozomal olmayanları (genetik/metabolik) belirleme özelliği yoktur.
İleri yaşta ve yumurtalık rezervi azalmış dolayısıyla yetersiz ve anöploid embriyolar üretme riski yüksek olan kadınlarda bu test uygulanabilir ve böylece embriyo kalitesi artmasa da tüp bebek başarısı artar. CGH’de normal olduğu saptanan fazla embriyolar daha sonra kullanmak üzere dondurulabilir. Bu da biyolojik saati ilerlemekte olan bir kadının daha çok şansı olmasını sağlar. CGH testinin kullanıldığı diğer durumlar şunlardır:
-Açıklanamayan tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları
-Döllenme başarısızlığı, düşük embriyo kalitesi ve tüp bebek başarısızlıklarında hem yumurtanın hem embriyonun test edilerek sorunun hangisinden kaynaklandığının bulunması amacıyla
3. Embriyo Transferinin Doğru Yapılmasının Tüp Bebek Başarısına Etkisi
Kuşkusuz embriyo transferi tüp bebek başarısını en çok etkileyen ve teknik olarak en kritik aşamalardan biri. İyi bir embriyo transferi yapmak uzmanlık, bilgi ve beceri gerektirir ve öğretilmesi en zor olan işlemdir. Bu işlemin doğru şekilde gerçekleştirilememesi kadının hamile kalamaması ile sonuçlanabilir.
Embriyo transferi vajinal ultrason eşliğinde embriyonun doğru şekilde rahime yerleştirilmesidir. İşlemin başarılı olması için işlem sırasında embriyonun zarar görmemesi, yanlış yere veya yanlış konumda yerleştirilmemesi ve rahim ağzına, vajinaya veya tüplere geri gelmemesi gerekir.
Embriyo transferi genellikle yumurta toplamadan 72-144 saat sonra yapılır ancak tam zamanı embriyonun blastokist evresinde mi yoksa daha önceki evrede mi transfer edileceğine bağlı olarak değişir. İlk 72 saatte en az 5 hücreye ulaşmayan embriyoların blastokist evresine geçme ve başarılı şekilde rahime tutunma ihtimali daha düşüktür.
SONUÇ:
Embriyonun rahime sağlıklı şekilde tutunması (implantasyon), embriyonun yaşaması için önkoşul olmanın dışında, bebeğin rahim içinde büyümesi ve gelişmesini de etkileyen önemli bir faktördür. En önemlisi de; implantasyonun sağlıklı şekilde gerçekleşmesinin bebeğin doğum sonrası yaşam kalitesini de etkileyebilecek olmasıdır.
Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde tüp bebek tedavilerinde başarıyı artıran yöntemler mevcuttur. Bu yöntemler hem rahimden hem embriyodan kaynaklanan implantasyon problemlerini belirlemekte, problemi ortadan kaldırmakta veya probleme rağmen başarı sağlamakta kullanılırlar.